Cuma, karne günü…Velilere ‘kırık nota’ karşı 7 öneri
Karne zamanı geldi çattı. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencileri 19 Ocak Cuma günü karne alarak yarıyıl tatiline çıkacak. Aileler de çocuklarla beraber karne heyecanı yaşıyor. Ancak, notlar beklentiyi karşılamadığında aşırı tepki veren anne-babalar olabiliyor. Uzmanlar ise, “Ebeveynler beklediği karneyi alamayan çocuklarına nasıl davranmalı?” sorusunu yanıtladı ve ‘kırık notlar’ için 7 öneri sıraladı.
Öğrenciler 19 Ocak Cuma günü karne almaya hazırlanıyor. Veliler de çocukları kadar karne gününü heyecanla bekliyor. Fakat en az çocuklar kadar karne heyecanı yaşayan ebeveynler de tüm umut ve beklentilerini yükledikleri karnede umduklarını göremeyince sitem edebiliyorlar. Uzmanlar, bu tepkilerin çocuklarda depresyona ve kaygı bozukluklarına yol açtığını belirtiyor. Uzmanların ailelere, özellikle karnesinde ‘kırık notu’ olan öğrencilere nasıl davranması gerektiğiyle ilgili önerileri şöyle:
1- NOT NOT, DERS DERS GERİBİLDİRİM VERİN:
Veliler, karneleri eline aldıklarında “Hepsi 5 aferin” demek ya da karnenin genel değerlendirmesini yapmak yerine detaylı incelemede bulunmalı. Örneğin, öğrencinin notlarının tamamı 5. Yapacağınız değerlendirme “Hepsi 5 aferin”den ziyade; Türkçe’den 5 almışsın demek ki söyleneni anlama ve kendini ifade etme becerilerinde gayet iyi gözüküyorsun. Tebrik ederim” şeklinde olmalı.
2- KARNE, SİZE VERİLDİĞİNDE HIZLICA GÖZ GEZDİRİP KENARA KOYMAYIN:
Karne alındıktan sonra tüm dersler üzerinde karşılıklı çocukla beraber yorumlar yapılmalı. Sene içerisinde onu en çok sevindiren, en çok üzen olaylar gibi birtakım paylaşımlar çocuğu karne değerlendirme sürecinde de rahatlatacaktır.
3- ÖĞRENCİNİN EMEĞİNİ VE GAYRETİNİ TAKDİR EDİN:
Çocuğun karnesi iyi olmasa da, anne babanın gözlem ve değerlendirmesine göre yeteri kadar gayret edip, emek harcadıysa onun bu performansı da takdir edilmeli. Öğrenciyle konuşarak, “Ben seni dönem içerisinde gördüm, bu konuda gayret ettin çalıştın ama belki sonuç beklediğimizin bir miktar altında oldu. Gayretlerin ve emeklerin muhakkak daha sonraki süreçlere yansıyacaktır” denilebilir.
4- KARŞILAŞTIRMA YAPMAYIN:
Başarı ya da başarısızlığını başkalarıyla karşılaştırmayın. Bu durum hayatı boyunca rekabetçi bir yapıya sahip olmasına ve kendini sürekli başkalarıyla kıyaslamasına yol açabilir.
5- KIRICI VE KÖTÜ CÜMLELERDEN KAÇININ:
Söylediğiniz her kötü söz çocuğunuz üzerinde yıkıcı etkilere yol açabilir. Oysa bu noktada yapmanız gereken, yapıcı cümlelerle onu teşvik etmek ve yapabileceğine inanmasını sağlamaktır.
6- TÜM SORUMLULUĞU ÇOCUĞUNUZA YIKMAYIN:
Sorumluluğu sadece çocuğunuza yüklediğinizde kendisini yalnız ve güçsüz hissedebilir. Güçsüzleştikçe yorulmaya başlayan çocuklar genellikle pes etmeyi seçer. Çocuğunuzu bu yola sürüklememek için ona, yanında olduğunuz mesajını verin. Desteğinizi arkasında hisseden çocuğunuzun zamanla çok daha başarılı bir grafiğe sahip olduğunu göreceksiniz.
7- CEZALANDIRMAYIN:
Bu konuda ilk yapmanız gereken çocuğunuzla konuşmak ve onu mevcut duruma iten sebepler üzerinden beraber harekete geçmektir. Önce çocuk dinlenmeli sonrasında ise anne ve babanın fikirleri doğru cümlelerle ona aktarılmalıdır. Unutmayın, ceza vermek anlık bir çözümmüş gibi gelse de uzun vadede çok daha büyük sıkıntılara yol açabilir. Çocuğun kişisel gelişimini etkiler, duygusal ve zihinsel olarak tahribatlara yol açar.
Kaynak : hürriyet
